Sosyal ağlar :

PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

MUHASEBE STANDARTLARI

Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. RESMİ GAZETE

   DUYURULAR

İşte Torba Yasanın Ayrıntıları

Torba Yasa’da hangi düzenlemeler yer alıyor?

Torba Yasa’da çok sayıda Kanunu ilgilendiren düzenlemeler yer alıyor.

850 bin esnaf vergi muafiyeti kapsamına alınıyor

Torba Yasa ile Gelir Vergisi kanununda değişiklik yapılarak, basit usulde vergilendirilen yaklaşık 850 bin esnafın kazançları gelir vergisinden istisna tutuluyor. Düzenleme 2021 yılı kazançlarına da uygulanmak üzere Kanunun yayım tarihinde yürürlüğe giriyor. Bu şekilde, yaklaşık 850 bin esnafın 2021 yılında elde ettikleri kazançlar da, gelir vergisinden istisna tutuluyor. Bu mükellefler artık yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyecekler, başka gelirleri nedeniyle yıllık beyanname verseler bile, bu kazançlarını beyannamelerine dahil etmeyecekler.

 

Sosyal medya paylaşımlarından gelir elde edenler stopaj usulüyle vergilendirilecek

Torba Yasa ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen bir madde ile, internet ortamında sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşanların bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar, stopaj yöntemiyle vergilendirilmek suretiyle gelir vergisinden istisna tutuluyor.

Sistem şu şekilde işleyecek: İstisnadan faydalanılabilmesi için, Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi gerekiyor! Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden aktarım tarihi itibariyle yüzde 15 oranında gelir vergisi tevkifatı yaparak beyan edip, Maliye’ye ödeyecekler. Bu hasılatı elde edenlerin başka kazançları olması, bu istisnadan yararlanmalarına engel oluşturmayacak. Yüzde 15 stopaj oranını sıfıra kadar indirmeye, bir katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak. Ayrıca, bu kapsamda yapılacak teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilecek.

Tarımsal destek ödemeleri gelir vergisinden istisna tutuluyor

 

Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen bir madde ile, tarım sektörü ve çiftçilerin desteklenmesi için kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destek ödemeleri gelir vergisinden istisna ediliyor. Artık bu ödemelerden herhangi bir vergi kesintisi yapılamayacak. Bu şekilde, uygulamada başlayan tartışmalar da sona erdirilmiş oluyor.

Geçici vergide 4. dönem geçici vergi beyanı kaldırılıyor

 

Bugüne kadar geçici vergi, 3’er aylık dönemler halinde yılda 4 defa beyanname verilmek suretiyle beyan ediliyordu. Sahadan gelen talepler dikkate alınmak suretiyle, 4. dönem geçici vergi beyannamesi kaldırılıyor. Yeni uygulamada, yılın ilk 9 ayı için 3’er aylık dönemler halinde toplamda 3 geçici vergi beyannamesi verilecek.

Yıllık gelir ve kurumlar vergisinde beyan ve ödeme süreleri 1’er ay geri çekiliyor!

4. dönem geçici vergi beyannamesinin kaldırılmasına paralel olarak, yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri ve ödeme süreleri 1’er ay öne çekiliyor.

Mart ayında verilmesi gereken yıllık gelir vergisi beyannameleri artık Şubat ayının 25. günü akşamına kadar verilecek, tahakkuk eden gelir vergisi ise, Şubat ve Haziran aylarında olmak üzere 2 eşit taksitte ödenecek.

Nisan ayında verilmesi gereken yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ise, artık izleyen yılın Mart ayında verilecek, tahakkuk eden vergide yine Mart ayı sonuna kadar ödenecek.

Uyumlu mükellef şartları iyileştiriliyor

 

Şu anda toplamda 3 milyon gelir ve kurumlar vergisi mükellefinden 65 bininin yararlanabildiği yüzde 5 vergiye uyumlu mükellef indiriminde aranılan şartlar biraz daha yumuşatılıyor, iyileştirme yapılıyor.

Yapılan düzenleme ile, mükellefler hakkında yapılan tarhiyatlar kesinleşmedikçe, mükelleflerin vergiye uyumu bozulmayacak. Mevcut düzenlemede, tarhiyat yapıldığı anda mükellefler vergiye uyumlu mükellef olma statüsünü kaybediyorlar, yararlandıkları yüzde 5 indirim tutarları cezalı olarak geri isteniliyordu. Düzenlemeden sonra, artık tarhiyat kesinleşmedikçe bu statüleri bozulmamış kabul edilecek. Ayrıca, yapılan diğer bir düzenleme ile de, tarhiyatı yapılan tutar, ilgili yılda yararlanılan indirim tutarının yüzde 1’ini aşmıyorsa, yine mükelleflerin vergiye uyum statüleri yine bozulmamış sayılacak.

Bize göre, ilgili, düzenleme, yüzde 5 olarak belirlenen indirimden yararlandırmama üzerine. Bu nedenle, düzenleme komple yeniden ele alınarak yeniden kaleme alınsa daha uygun olur. Örneğin, uyumlu mükellef olmak için belirlenen 3 yıl mükellef şartı kaldırılmalı, yeni işe başlayanlar direkt uyumlu mükellef sayılmalı, şartların ihlali halinde sadece ihlal edilen yılın indirim tutarı geri istenilmeli.

Türkiye Dijital Vergi Dairesi kuruluyor.

 

Son yıllarda internet ve bilişim dünyasında meydana gelen gelişmelere paralel olarak, vergi uygulamalarının elektronikleşmesi konusunda ciddi adınlar atılıyor. Torba Yasa ile, Türkiye Dijital Vergi dairesi kurulması için yetki ve ilk adım atılıyor.

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına tebligat süreci kısaltılıyor

Yurt dışında yaşayan vatandaşlara yapılan tebligatlara ilişkin sürecin kısaltılması için, yeni düzenleme yapılıyor. Mevcut uygulamada, tebligatlar Gelir İdaresi Başkanlığı aracılığıyla yapılıyor. Sürecin kısaltılması için, bu usulden vazgeçiliyor, bunun Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Defterdarlıklar tarafından doğrudan yurt dışı temsilciliklerimize gönderilmesi öngörülüyor.

İlanen tebligat internet sitesinde de yapılabilecek.

İlanen tebligat koşullarının oluştuğu durumlarda, bu tebligatlardan muhataplarının daha hızlı haberdar olmalarını sağlamak üzere ilgili vergi dairelerinde ilan edilen hususların, resmi internet sitelerinde yayınlanması usulüne geçiliyor. İlan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen 15. gün ilan tarihi olarak kabul edilecek.

Mükelleflerin bildirime dayalı yükümlülükleri hafifletiliyor

Vergi Usul Kanununa eklenen bir madde ile, mükelleflerin bildirime dayalı yükümlülüklerinin hafifletilmesi amacıyla, mükelleflerin bildirmek zorunda oldukları bilgilerin, kamu kurum ve kuruluşları tarafından Maliye’ye yazılı veya elektronik olarak bildirilmesi halinde, bu bildirimler mükellefler tarafından yapılmış bildirim olarak kabul edilecek. Son derece önemli ve yerinde bir düzenleme.

Elektronik defterlerde tasdik konusuna açıklık getiriliyor

Yapılan diğer bir düzenlemeyle de, Ticaret ve Maliye Bakanlıklarınca müştereken belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde elektronik ortamda tutulan defterler için berat alınması, diğer defterlerin ise Maliye tarafından belirlenen usul ve esaslara göre onaylanmasının tasdik hükmünde sayılacağı hükme bağlanıyor.

Muafiyet, istisna ve zarar mahsubundan yararlanmada YMM raporuna ek süre

Vergi kanunlarında yer alan muafiyet, istisna, zarar mahsubu ve benzeri düzenlemelerden yararlanılabilmesi için, bazı durumlarda belirlenmiş sürelerde YMM Tasdik Raporu ibraz edilmesi gerekiyor. Ancak, belirlenmiş sürelerde YMM Raporunun ibraz edilememesi halinde, aranılan diğer şartlar mevcut olsa da, muafiyet, istisna, zarar mahsubu ve benzeri düzenlemelerden yararlanılamıyor. Bu konuda çok sayıda mağduriyet oluşmuş, yargı da verdiği kararlarda mükellefleri haklı bulmuştu.

Yapılan düzenleme ile, YMM Raporunun belirlenen sürede ibraz edilememesi halinde mükelleflere tebliğ edilmek şartıyla 60 günlük ek süre verilmesi ve raporun bu sürede verilmesi halinde söz konusu istisna, muafiyet ve diğer düzenlemelerden yararlanılması öngörülüyor. Raporun bu ek sürede verilmemesi halinde ise, söz konusu istisna, muafiyet ve diğer düzenlemelerden yararlanılamayacağı hususu da kesin olarak hükme bağlanıyor.

Ayrıca, belirlenen ilk kanuni sürede YMM raporunu ibraz etmeyen mükelleflere özel usulsüzlük cezası kesilmesi de hüküm altına alınıyor.

Gider pusulasında devrim

Gider pusulası maddesinde önemli değişiklikler yapılıyor. Kanunda sayılmasa da, kira ödemeleri vb. durumlarda ödemeler bankalar aracılığıyla yapılsa da, ayrıca gider pusulası düzenlenmesi gerekiyordu. Yapılan düzenlemeyle, maddede sayılan durumlarda ödemelerin banka, ödeme kuruluşları, PTT aracılıyla yapıldığı durumlarda bunlar tarafından düzenlenen dekont gibi belgelerin gider pusulası yerine geçen belge olarak kabul edilmesi, ayrıca gider pusulası düzenlenmemesi öngörülüyor.

Bu düzenleme, çok sayıda mükellefi ciddi ceza riskinden kurtaracak!

Yeniden değerleme uygulaması yeniden getiriliyor

Enflasyon düzeltmesine geçilmesi nedeniyle yürürlükten kaldırılan yeniden değerleme uygulaması, enflasyon düzeltmesi koşullarının oluşmadığı dönemlerde mükelleflerin tercihine bağlı olarak uygulanmasını sağlamak üzere kalıcı olarak yeniden düzenleniyor. Tabi, yüzde 2 vergi ödenmek koşuluyla. Mükellefler açısından son derece önemli ve gerekli bir düzenleme.

Amortisman ayırmada gün esasına geçiliyor

Torba yasa ile, amortisman düzenlemesinde iki önemli değişiklik yapılıyor. Birincisi, mükelleflerin aktifine yeni kaydedecekleri iktisadi kıymetler için, bu kıymetlerin aktifte kaldığı süre kadar gün esasına göre amortisman ayrılacak. Binek otomobilleri için bu yöntem kullanılamayacak, bunlar için kıst amortisman geçerli olacak. İkincisi ise, mükellefler, Maliye’nin iktisadi kıymetleri için tespit ve ilan ettiği faydalı ömürlerden kısa olmamak, bu sürenin iki katını ve her halükarda 50 yılı geçmemek üzere amortisman süresini her yıl için aynı oran olmak kaydıyla serbestçe belirleyebilecekler.

Tahsil edilemeyen 3 bin lirayı geçmeyen alacaklar direkt şüpheli alacak sayılacak

Yapılan diğer bir düzenleme ile de, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede olan 3 bin lirayı aşmayan küçük alacakların şüpheli alacak sayılacağı hükme bağlanıyor. Daha önce böyle bir tutar bulunmuyor, tutarı belirleme yetkisi mükelleflere bırakılıyordu. Yasada bu tutarın belirlenmiş olması son derece doğru ve yerinde.

Yenileme fonuna yargı ayarı

İktisadi kıymetlerin satılması ve bu kıymetlerin yenilenmesinin zaruri görülmesi halinde, satıştan doğan kar 3 yıl süreyle özel bir fon (yenileme fonu) hesabında tutulabiliyor, yeni alınan iktisadi kıymetlerin amortismanları bu fondan mahsup ediliyor, kullanılamayan bu fon tutarı 3. yılın beyanına dahil edilerek vergilendiriliyordu.

Ancak, bu 3 yılın hesabında Maliye ve yargı arasında ciddi görüş farklılığı bulunuyordu. Maliye bu 3 yılın satışın yapıldığı yıldan başladığı, yargı ise satışın yapıldığı tarihi takip eden yıldan başladığı görüşündeydi. Açılan davaların tamamı Maliye aleyhine sonuçlanıyordu. Yapılan değişiklikle, Yargı kararına uyularak, 3 yıllık sürenin satışın yapıldığı tarihi izleyen yıldan itibaren başlayacağı şeklinde düzenleme yapılıyor.

Kağıt ve elektronik ortamda tutulan kayıt ve belgelerle ilgili kesilecek cezalardaki farklılık gideriliyor!

Yapılan düzenleme ile, kağıt ortamında tutulan kayıt ve belgelere yönelik olarak kayıt nizamına ilişkin hükümlere uyulmaması durumunda kesilecek cezalar ile elektronik kayıt ve defter uygulamalarındaki kayıt nizamına uyulmaması fiillerine uygulanacak cezalar konusunda yaşanan tereddütler gideriliyor, bunlara birinci derece usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülüyor.

Düzenlenmeyen gider pusulaları içinde özel usulsüzlük cezası kesilebilecek

Gider pusulasının düzenlenmediği veya hiç düzenlenmemiş sayıldığı durumlarda özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için düzenleme yapılıyor.

Vergi incelemesi devam ederken pişmanlıkla beyanname verilebilecek

Mevcut durumda vergi incelemesi devam ederken, mükelleflerin pişmanlıkla beyanname vermeleri mümkün bulunmuyordu. Yapılan düzenlemeyle, mükelleflerin vergiye uyumlarının artırılabilmesi amacıyla haklarında vergi incelemesi devam ederken pişmanlıkla beyanname vermelerine imkan sağlanıyor. Son derece önemli ve stratejik bir düzenleme.

Özel usulsüzlük ve usulsüzlük cezaları yeniden uzlaşma kapsamına alınıyor

5 bin lirayı aşan özel usulsüzlük ve usulsüzlük cezaları yeniden uzlaşma ve tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına alınıyor. Buradaki amaç, ihtilafların azaltılması ve vergiye uyumun artırılması. Son dönemde şekli unsurlar nedeniyle verilen bu cezalar artmaya başlamıştı, uzlaşma kapsamında olmaması da bu konuda açılan davaları artırmıştı. Bu düzenleme de son derece doğru ve yerinde.

Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları damga vergisi açısında resmi daire sayılıyor

Damga Vergisi Kanununda değişiklik yapılarak, resmi dairelerin sayıldığı maddeye Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları dahil ediliyor. Yani, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları damga vergisi açısından resmi daire statüsünde olacak. Ayrıca, genel ve özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, belediyelere ve köylere yapılacak bağışlara ilişkin olarak ilgili idare ile bağışlayanlar arasında düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisna ediliyor.

Varlık yönetim şirketlerindeki vergi istisnaları yeniden düzenleniyor

Varlık yönetim şirketlerine kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen 5 yıl süresince uygulanan damga vergisi, harç ve KKDF istisnası süreli hale getiriliyor, söz konusu şirketlere tanınan BSMV istisnası ise kaldırılıyor.

Yurt dışından getirilecek sermayeye yüksek faiz indirimi?

Nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi müessesesiyle şirketlerin sermaye yapılarının güçlendirilmesi, özkaynakla finansmanın teşvik edilmesi ve ülkemize yabancı sermaye/yurt dışından kaynak girişinin artırılması amacıyla, nakdi sermaye artışlarının yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısmı için nakdi sermaye oranı yüzde 75 olarak yeniden belirleniyor. Bu oran mevcut durumda yüzde 50 olarak uygulanıyordu.

Yatırıma katkı tutarlarının yüzde 10’u vergi borçlarına mahsup edilebilecek

Mevcut durumda, hak kazılan yatırıma katkı tutarları, gerek yatırımdan gerekse yatırım döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen gelirlere indirimli oranda kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle kullanılabiliyor.

Yapılan düzenlemeyle, yatırıma katkı tutarının yüzde 10’unun, ÖTV ve KDV hariç diğer vergi borçlarından terkin edilmek suretiyle kullanılabilmesine imkan sağlanıyor. Böylece, yatırım yapmak suretiyle hak kazanılan yatırıma katkı tutarlarının, belirlenen vergi borçlarına mahsup edilmek suretiyle mükelleflere hızlıca geri dönüşü sağlanıyor. Son derece önemli ve yatırımı teşvik edici bir düzenleme.